POLİTİKA 

SELAM SÖYLE AMCAMA!

Kemal Bey bir miting yaptı, herkes birbirine sorup durdu:

Nasıl geçti?

Yorumlar muhtelif…

Ekseriyet konuşmasını zayıf bulmuş.

Daha sert ve keskin olmalıydı” diyenler var.

Ortalama konuştu” diyenler var.

Oraya vatandaştan birilerini çıkarması saçmaydı” diyenler var.

Oraya vatandaştan birilerini çıkarması saçma değildi; ama emekliler niye yoktu?” diyenler var.

Asgari ücretli niye yoktu?” diyenler var.

Hangi yorumu dikkate almalı?

Mersin mitingi şunu gösterdi:

Birincisi; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bundan sonraki mitinglerine CHP Genel Başkanı olarak değil, Kemal Kılıçdaroğlu olarak çıkacak. Arkasında CHP örgütleri olacak; ama CHP örgütleri mümkün mertebe görünmez olacak.

İkincisi; “Kemal Amca”, “Demokrat Amca”, “Demokrat Kemal Amca” gibi olumlu çağrışım yaratan lakaplar pekiştirilmeye çalışılacak.

Üçüncüsü; mitinglerde sıradan insanlar platforma çıkarılacak, onlara söz verilecek, böylece mitingin çerçevesi ‘hayat pahalılığı’, ‘işsizlik’ gibi yaşamsal sorunlarla belirlenecek.

Dördüncüsü; Kılıçdaroğlu ‘laiklik’, ‘demokrasi’, ‘mülteciler’, ‘yargı bağımsızlığı’, ‘basın özgürlüğü’, ‘rejim’ gibi konulara ya hiç girmeyecek ya da etrafından dolanacak. Böylece siyasi tartışmaların dışında kalmaya çalışacak.

Beşincisi; Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adaylığını böylelikle aşağıdan yukarıya doğru örecek, cumhurbaşkanı adaylığını meydanlardan ilan edecek.

Şimdi bu iddialarım üzerinden, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına yönelik “Yetersizdi, sert değildi, ortalama konuştu” eleştirilerini bir daha değerlendirelim.

Cumhurbaşkanı olmak için yüzde 50+1 oy almak gerekiyor.

Yani ilk turda iş bitsin diyorsanız her kesimin oyuna ihtiyacınız var.

İkinci tura kalırsanız mümkün mertebe nötr bir görüntü çizmeniz lazım ki ilk turda başkasına oy vermiş ya da sandığa gitmemiş seçmen sizden nefret etmesin, sizi düşman gibi görmesin, sizin hakkınızda “Olabilir aslında” desin ya da en kötü ihtimalle, “Ona vereceğime buna veririm” desin.

İşte, Kılıçdaroğlu’nun konuşması bu ikinci amaca yönelikti.

İkinci tura kalırsa “dostların” dışında kalan kesimlerden de oy alması lazım.

Seçim ikinci tura kalırsa kararsızların sayısının artacağını biliyor.

İlk turda Erdoğan’a oy vereceklerden belli bir kısmının, seçimin ikinci tura kalması durumunda kararsızlar safına geçeceğini tahmin ediyor.

Onları ürkütmek, küstürmek istemiyor.

İlk turda kendisine oy verenlerin, ikinci turda da “kararda, tercihte ısrar” edeceğini biliyor.

Onun için konuşmalarını ortalamada tutuyor.

Siyasetin kavram kargaşasına düşmemeye çalışıyor.

Halkın gündemi en sıcak şekilde ekonomi olduğu için ekonomi gündemine yoğunlaşıyor.

Demokrat Amca” lakabıyla tek adam olmayacağını vurguluyor.

Bunlar elbette evdeki hesaplar…

Milletin Sesi” sloganı isabetli.

Hem topluma hitap ediyor hem Millet İttifakı’nı akla getiriyor.

Demokrat Amca”, “Kemal Amca” söylemleri, bana pek ikna edici gelmedi. Türkiye’nin siyasal ve ekonomik ikliminde ‘hafif’ kalır gibi.

Hem karşı tarafa “Selam söyle amcama” türküsü başta olmak üzere birçok espri yapma şansı verir.

Riskli olur.

Daha güçlü bir slogana ihtiyacı var.

Umut Meydanı” söylemi tuttu mesela.

Daralmış, bunalmış halka ve özellikle gençliğe “umut” aşılayan, coşturan bir slogan gerekiyor sanki.

Evdeki hesap çarşıya uyar mı?

Şimdilik çarşı karışık!

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar